“Maliyetlerdeki artış ve kurun yeteri kadar artmaması bütün firmaları zorladı”
SUN Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk Bloomberg HT’de Arzu Maliki’nin konuğu oldu. Ünlütürk’ün öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Geçen seneyle kıyasladığımız zaman satışlarımızda yüzde 20’nin üstünde TL bazında bir artış var, kârlılığımızda çift haneli rakamlarda bu da bizi çok mutlu ediyor. Ama sektör zor günlerden geçiyor, Sun Tekstil tarafında ise biz önümüzdeki günlerde bu başarıyı devam ettireceğimizi düşünüyoruz. Fiyat tespit raporunda da belirttiğimiz gibi 2024’ü 250 milyon euro civarında öngörmüştük ama bunun da üzerinde 300 milyon eurolar seviyesinde bir ciro ile bitireceğimizi öngörüyoruz.
2024’te Sektörü Zorlayan Faktörler
Bizi en başta zorlayan faktör maliyet artışlarıydı. En önemlisi de personel maliyetinin artışıydı, biliyorsunuz geçen sene 2023’te kurdaki artış yaklaşık yüzde 60’lara vardı, 2024’te ise bu rakam yüzde 15’lere geriledi. Enflasyon olarak baktığımızda ise, enflasyon ağustos ayı itibariyle yüzde 52’ler seviyesinde, yani kurdaki artışla enflasyondaki artış ne yazık ki çok dengesiz olduğu için maliyetler ve personel giderleri özellikle çok arttığı için tüm firmalarda bu tabi maliyetlerin artmasına yol açtı. Özellikle fiyat tutturma konusunda zorlanmaya başladık.
İkinci büyük maliyet artışı, nakliyedeki artışlar oldu. Burada ana neden tabi yakıt fiyatlarındaki artıştı, iki sene içinde 14 liralardan 45 liralara gelen bir maliyetten bahsediyoruz. Tabi yine aynı zamanda nakliyede de bir personel gideri arttığı için bu da maliyet artışına etki etti. Yani ana temel konu maliyetlerdeki artış ve kurun yeteri kadar artmamış olması bütün firmaları zorladı.
SUN Tekstil’de 2022’nin başında bizim ortalama kişi maliyetimiz dolar bazında 956 dolardı, bugün itibariyle 2203 dolar. Tabi bu durumda bazı firmalar doğal olarak başka ülkelerde daha ucuz işgücünü kullanarak alternatif yaratmaya çalışıyorlar aslında.
Türkiye’de verimlilik yüksek ama diğer ülkelerde verimlilik düşük. Ülkelerin çoğu siyasi bakımdan dengesiz olabiliyor, yani aslında alternatif yaratmak adına bir şirketin tedarik ağını güçlendirmek adına başka ülkelere yatırım yapması yanlış değil.
Şirketler fiyat tutturamadıkları için satış yapamıyorlar, bunun üstüne bir de finansal olarak kredi borcunuz varsa zaten biliyorsunuz kredi faizleri de çok yüksek, böyle olunca işinizi de döndürme şansınız pek olmuyor ne yazık ki.
Her şeye rağmen Türkiye’de çok ciddi anlamda bir tekstil altyapısı var ve başarılı olan şirketler de var. Bir anlamda bir konsolidasyon oluyor o yüzden ümitsiz değilim. Sektör toparlanacak ve daha iyi olacak diye düşünüyorum.
Sektörde İhracat Performansı
2024’te ilk 8 aya baktığımızda toplam ihracat arttı aslında ama hazır giyim ve tekstili konsolide ettiğimizde biz bunun yüzde 8 gerisindeyiz. Ama yine de Türkiye’nin en büyük 3. en büyük ihracatçı sektöründen bahsediyoruz. Avrupa’da da özellikle orta büyüklükteki markalarda bir eliminasyon süreci var, Türkiye’de de mesela bu orta büyüklükteki markalara ihracat yapan çok fazla firma var. O yüzden bizim bu orta büyüklükteki firmaları daha destekliyor olmamız gerekiyor. İhracatçı hep kur artsın diyor ama bu da bir kısır döngüye dönüşüyor, enflasyonu tetiklemeden nereye kadar gidebiliriz kısmı önemli.
Ben aslında kamu tarafından bir kaç tane hamle olabilir diye düşünüyorum; şu anda Döviz dönüşüm desteği var, getirdiğiniz dövizi TL’ye dönerken devlet size yüzde 2 destek sağlıyor, bu güzel bir şey tabi belki bu oran artırılabilir. Bu yüzde 3 veya yüzde 3,5’a gelse ihracatçı için iyi bir destek olur.
Eximbank kredileri verilirken faizler önceden kesiliyor daha sonra rakam ihracatçıya veriliyor, bu aslında bir vadeye yayılsa çok daha yardımcı olur. Yani sadece kurları artırarak değil başka çözümlerle de ihracatçıya destek olunabilir.
Lüks Marka Yaratmak
Şimdi maksat hacim yaratmak mı yoksa lüks marka yaratmak mı? Bunların hepsi devlet politikası bence. Sanırım Türk kültürü, kültürel birikim daha o aşamaya gelmedi. Belki de mevcut markaların oralarda daha başarılı olup, bundan da cesaret alan diğer yatırımcıların ve yaratıcı insanların yola çıkması lazım. Bu imkanların yaratılması lazım.
Sektörde Sürdürülebilirlik
Bir kere sürdürülebilir üretim yapacağım diyorsanız sürdürülebilir hammadde kullanmanız gerekiyor. Biz SUN Tekstil olarak yüzde 63 oranında sürdürülebilir malzemeler kullanıyoruz. Ama 2030’a kadar da bunu yüzde 100’e getirmek gibi bir hedefimiz var. Avrupa Birliği’nin de yeşil mutabakatla beraber bir sürü regülasyonu geliyor. Bunun da en önemlilerinden biri kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması yapmanız gerekiyor. Yani sizin yaptığınız ürünün topluma ve çevreye ne kadar etkisi olduğunu şeffaf bir şekilde raporlamanız gerekiyor.