21 Ekim 1999’da evinin önünde park halindeki aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Ahmet Taner Kışlalı, ailesi ve sevenleri tarafından anıldı.
Atatürkçü Fikir Derneği’nin (ADD) Kışlalı’nın hayatını kaybettiği yerde düzenlediği anma programına eşi Nilüfer Kışlalı’nın yanı sıra siyasetçiler, gazeteciler, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende konuşan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Kışlalı’nın bir bilim adamı, siyasetçi olarak sahip olduğu tüm sıfatların hakkını veren örnek ve öncü bir insan olduğunu söyledi. eğitimci, entelektüel, gazeteci, eş, baba ve vatandaş. Onun bir insan olduğunu söyledi.
Kışlalı’nın Atatürkçü niyetin ve cumhuriyet değerlerinin yorulmaz bir savunucusu olduğunu dile getiren Nazlıaka, “Laik, demokratik ve aydın bir ulus mücadelesinin en ön saflarında yer aldığı için hain bir saldırı sonucu kaybettik. Türkiye’yi onun öldürdüğünü düşünenler yanılmıştı. Demokrasiyi seven bir hak savunucusuydu. “Fikirleri ve örnek kişiliğiyle her zaman ışık tutmaya devam ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
Kışlalı’nın demokrasinin temel unsurlarını “özgürlük, seçim ve bağımsız yargı” olarak sıraladığını belirten Nazlıaka, bu unsurların bu noktada büyük saldırı altında olduğunu iddia etti.
Nazlıaka şunları söyledi:
“Adalet özlemini duyduğumuz AKP iktidarı, özgürlükleri, adil seçim koşullarını ve bağımsız yargıyı resmen rafa kaldırdı. Biz muhalif olduğumuz için giderek kutuplaşarak, ayrıştırılarak, baskı altında yönetiliyoruz. Mayıs ayında bir seçim yaşadık. Kazanacağımıza çok inanıyorduk. Eşitsiz koşullarda dublaj ve montajlı görüntülerle yarıştık. “Seçim yapıldı. Umutlarımız o kadar yüksekti ki sonuçlar hepimizi hayal kırıklığına uğrattı. Toplumsal bir travma yaşandı.”
“Peki ne yapacağız?” diye sordu Nazlıaka ve Kışlalı da bir köşe yazısında örgütlenmenin ve mücadelenin önemine vurgu yaparak, “Herkesin kendi şartlarında yapabileceği çok şey var. Kimimizin parası var, kiminin gücü var, kiminin bilgisi var, kiminin marifeti var, kiminin marifeti var, kiminin kendi şartları içinde yapabileceği çok şey var. bazılarının vakti var, bir araya gelmeleri yeterli.” , birleşin.” ifadelerini hatırlattı.
ADD Başkan Yardımcısı Sefa Yenice, 1990’lı yılların Atatürkçülere yönelik cinayetlerin yaşandığı yıllar olduğunu belirterek, “Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve diğerleri. Bu cinayetlerde hedefin ne olduğunu düşünmeliyiz. Hocamız” dedi. ‘Din devleti kurmak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm, Türkiye’yi etnik kökenine göre bölmek isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm’dir.’ “Bütün Kemalistler için cumhuriyet bir iddiadır. Bugün hâlâ bu iddianın peşindeyiz, takip ediyoruz ve sahipleniyoruz.” dedi.
Kışlalı, evinin önünde düzenlenen programın ardından Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nda anıldı ve parktaki heykelin önüne çelenk bırakıldı.
